29 Mart 2012 Perşembe

“DAHA ATILACAK ÇOK ADIM VAR”

Kalem-i Cümbüş'ün konuğu ünlü modacı Faruk SARAÇ. Kendisiyle moda ve eğitim üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdim.



Futbol oynamayı bırakıp, tasarımcı olmaya nasıl karar verdiniz?

Futbolu bıraktıktan sonra ilk önce, Kadıköy’de Opera Onur Pasajı'nda, alt katta “BUTİK FARUK” adı ile 1981 yılında mağazacılığa başladım. Koleksiyonumda daha çok, bay klasik ve spor ürünler yer alıyordu. Birikimini, hayatın sana verdiklerini paylaştıkça, kültürümüzü podyumlara taşıdıkça, insani değerlerin arttığına, ruhun zenginleştiğine inandım. “Hiç durmadan, yorulmadan sonu olmayan zamana kadar işleyecek bir makine düşünün; kainat olsun bu makinenin adı. İçindeki her insan, her canlı ve her madde makinenin mükemmel ahengini sağlayan parçalar olsun. Pek çok kişi sonsuz evrende kendi varlığının, başı sonu olmayan zaman içinde kısacık hayatlarının ne anlama geldiğini sorgulamıştır. Ben de sonsuz evrende kendi varlığımın anlamını düşündüğüm anlardan birinde, meslek yaşamımın 30. yılını geride bırakmak üzere olduğumu fark ettim.

Tasarım alanında ilk deneyiminiz neydi?
1987 yılında FARUK SARAÇ adını kullanarak kendi koleksiyonumu yapmaya başladım.

Faruk Saraç adı ilk ne zaman duyuldu?
1991 yılında Cem Özer’in “Laf Lafı Açıyor” programına kıyafet hazırladım ve program bitiminde FARUK SARAÇ adı ekranlarda görünmeye başlamıştı artık.

Marka ismi olarak neden Faruk Saraç?
BUTİK FARUK’la başlayan ismimi daha sonra Faruk Saraç yapmam da, önemli tasarımcıların adını soyadını kullanması oldukça etkili oldu.

Mesleğiniz ile ilgili sırlarınız nelerdir? 
Bu yıl meslek hayatımın 30. yılı. Zaman çabuk geçiyor. Kumaşı çok sevdim. Resmen kumaşla yatıp kumaşla kalktım. Kumaşı kokusundan bile tanırım. Yaptığınız her ne olursa olsun, muhakkak severek yapmanızın gerekli olduğunu düşünüyorum. Çünkü biliyorum ki; hayatında başarmak için zaman ayırmayanlar; başarısızlıklarının bedelini bir ömür boyu öderler.


Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksek Okulu hakkında bilgi verebilir misiniz? Okulunuzu açmak nasıl aklınıza geldi ve neden Bursa?
Hayatta her şeyi satın alabilirsiniz fakat bilgiyi asla satın alamazsınız. Sadece öğrenerek sahip olabilirsiniz. Bildiklerimizi gençlere doğru öğretmek için açtığım Yüksek Öğretim Kurulu’na bağlı “İlk Vakıf Moda Tasarım Okulu” olması, bana ayrı gurur veriyor. İnsanın en büyük sermayesi tecrübesidir. Şu anda 4 ayrı bölümümüzde 250 talebem var.

Okulunuzda olan bu 4 bölümün biraz detaylandırarak bizlerle paylaşır mısınız?
Tabii ki. Okulumuzda söylediğim gibi 4 bölümümüz var. Bunlar; Halkla İlişkiler, Moda Tasarım, Dış Ticaret ve Marka İletişim adını verdiğimiz bölümlerdir. Kısaca bahsetmek gerekirse;

Halkla İlişkiler:
Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programımız, özel ve kamu sektörüne bu alanda yetişmiş iş gücü sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Bölüm, gelişen iletişim ortamında önem kazanan halkla ilişkiler, tanıtım, reklamcılık, kamuoyu araştırmaları konularında verdiği eğitimle bu alanlara katkıda bulunmaktadır. Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü mezunlarının, halkla ilişkiler ve/veya reklam ajanslarında, kamu kurum ve kuruluşlarının tanıtım enformasyon veya halkla ilişkiler birimlerinde, özel sektörde yer alan işletmelerin halkla ilişkiler, tanıtım, pazarlama veya reklamcılık ile ilgili bölümlerinde, medya kuruluşlarının tanıtım birimlerinde, turizm, bankacılık ve bunlara eklenebilecek birçok alanlarda da iş olanaklarına sahip olabilirler.

Moda Tasarım: 

Bu programımızın amacı; tekstil ve moda alanında, kamu ve özel sektörün teknik eleman ihtiyacını karşılayacak donanıma sahip kalifiye elemanlar yetiştirmektir. Program süresince öğrencilerin tüm teorik eğitimleri uygulamalı eğitimler ile zenginleştirilmiş olup, öğrendiklerini kapsamlı bir şekilde uygulayabilecekleri mezuniyet projesi, staj gibi imkanlar da öğrenciye sağlanmaktadır. Bununla birlikte öğrencilerin mesleki hayatlarında ihtiyaç duyacakları bilgisayar programlarını ve mesleki yabancı dil bilgisini en gelişmiş teknoloji ve alanında uzman eğitim kadrosu ile vermektedir. Moda Tasarım programı mezunları kamu kurum ve kuruluşlarında, tekstil fabrikaları ve atölyelerinde, örme-dokuma-baskı sanayinde, hazır giyim sektöründe, tekstil ihracat firmalarında, özel işletmelerde, moda evleri ve model hanelerde stilist, modelist ve tasarımcı olarak çalışabilir; ayrıca sektörde kendi atölyelerini ve moda evlerini açarak kendilerine iş imkanı yaratabilirler.

Dış Ticaret:
Bu bölümün amacı ise, ekonominin önemli bir kalemini oluşturan dış ticaret alanında kalifiye eleman olarak çalışacak, alanı ile ilgili mevzuata hakim mezunlar yetiştirmektir.
Program dahilinde, öğrencilerin teorik bilgi kadar pratik bilgi kazanması da hedeflenmektedir. Staj ve proje çalışmaları ile öğrencilerin sanayi tecrübesi kazanması sağlanır. Öğrencilerin meslek hayatında ihtiyaç duyacakları bilgisayar ve mesleki yabancı dil bilgisi program dahilinde verilmektedir. Dış Ticaret bölümü mezunları işletmelerin dış ticaret bölümlerinde, bankaların kambiyo bölümlerinde, gümrük komisyoncuları bünyesinde, uluslararası lojistik firmalarında ve sınavlarda başarılı oldukları takdirde Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve bağlı birimlerinde çalışabilirler. 

Marka İletişim:
Marka ve markalaşma kavramı küreselleşen dünyada rekabetin de hızla artmasıyla önemini daha da arttırmıştır. Marka olma ve markanın yönetimi şirketler için değil kişi, fikir, ideoloji ve benzeri kavramlar içinde önem kazanmıştır. Marka, bir şirketin toplam değerinin kayıtlı varlıklarından çok yukarı bir seviyeye çıkmasında en önemli etkenlerden biridir. Bir markanın yaratılması, marka kişiliğinin oluşturulması, marka vaadi oluşturma, stratejik marka yönetimi ve markanın yaşamını sürdürmesi gibi konular stratejik bir bakış açısıyla ele alınması gereken noktalar olarak ön plana çıkmaktadır. Günümüzde marka ve iletişim olgularının önem kazanmasıyla beraber ülkemizde bu alanda yetişmiş nitelikli eleman açığının var olması Marka-İletişim programını önemli bir alan haline getirmiştir. Marka-İletişim bölümü mezunları kamu ve özel sektörde kendilerini geliştirdikleri takdirde Marka Yöneticisi, Kurumsal İletişim Uzmanı gibi günümüzün ön plana çıkan bir çok pozisyonunda istihdam edilebilirler.

1852 yılında yapılan Fabrika-i Hümayun’un ilk sahibisiniz. Fabrika-i Hümayun’un gelişim sürecinden bahseder misiniz?
Öncelikle Fabrika-i Hümayun’un ilk sahibi olmak benim için büyük bir gurur. Çünkü Fabrika-i Hümayun, 19. yüzyıl ortalarında başlayan ülkenin devlet eliyle endüstrileşmesi çabalarının bir ürünü olarak 1852’de kurulmuştur. Yapım için seçilen yer, Bursa’da geleneksel olarak ipek üretimi ve dokumacılığının odaklandığı bir semt olan Muradiye’de Cilimboz Deresi’nin kenarıdır. Dört yapıdan müteşekkil, toplam yapı alanı 4500m² dolaylarında olan bir “Külliye” olan Fabrika-i Hümayun, günümüze iki yapısıyla ulaşabildi. Beş katlı, toplam kullanım alanı 1908 m² olan kagir yapının ilk iki katı kesme taş, diğer katları tuğla olarak yapılmıştır. Yapının ahşap taşıyıcıları, ahşap döşemesi ve etkileyici bir ahşap çatı strüktürü bulunmaktadır. Ahşap kat döşemelerini taşıyan kolon, kirişler ve çatıyı oluşturan strüktür birleşim detayları ve malzeme boyutları ile 19. yüzyıl sanayi arkeolojisi açısından çok değerli bir belge niteliği taşımaktadır. Sarayda kullanılacak ipek halı ve kumaşlar için iplik üretmek amacıyla devlet eliyle kurulmuş, Avrupa sarayları da dahil olmak üzere devrin önemli devlet adamlarını giydirmiştir. Kullanım alanı 8000 m²’ye çıkarılan Fabrika-i Hümayun; kozanın ipeğe, ipeğin de modern tasarımlara dönüştüğü, dikim ve dokuma atölyeleri, müzesi ve eğitim kurumuyla yaşayan bir sanat merkezine dönüşmüştür.

2012 giyim trendleri sizce nasıl?
1975 yılının modasını yine görmeye başlayacaksınız. Gömleklerin yakaları daha ufak , kravatlar daha küçük, örgülü trikolar ve kadifeler ön planda olacak.

Önce kumaşı tanımaları gerekiyor. Çünkü tüketimin çok çabuk olduğu bir çağdayız. Farklı tasarımlar yaratmalı, bunun içinde farklı fikirler geliştirmeleri gerekiyor.Çünkü önlerindeki yolculuk çok uzun bir yolculuk.

Son olarak, yakın zamanda defileniz var mı?
Aralık ayında, 30. yılım için yapacağım “YEŞİLÇAM VE MODA” adını verdiğim bir tarihsel gösterim olacak. Ayrıca bunun yanında 3 önemli kamu kuruluşunun kıyafetleri tasarlıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder