3 Ocak 2013 Perşembe

Türkiye’de Golfü Anlayan ve Anlatan Adam

Başarılı bir işadamı... 
Etkin bir spor adamı...
Türkiye’de golfü anlayan ve anlatan adam Ahmet Ağaoğlu ile keyifli bir sohbet sizleri bekliyor...

Federasyon’un önümüzdeki günlerde hayata geçireceği projeleri nelerdir?
Bugün Türkiye’de 18’i Antalya’da bulunan toplam 23 golf sahası var. Kastamonu'daki dokuz çukurlu golf sahasının ihalesini önümüzdeki ay yapacağız. Bu bölge tamamen Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilmiş ve Genel Müdürlük de Türkiye Golf Federasyonu’nu bu konuda görevlendirmiştir. Bunun yanında Bolluca’da 18 çukurlu bir saha var ve yine Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilmiş, daha sonra Türkiye Golf Federasyonu’na devredilmiştir. Bu iki saha kesinlikle yapılacak sahalardır. İstanbul Bolluca’nın ön izni kati izne çevriliyor. Kastamonu'nun artık her şeyi tamamlandı.

Önümüzdeki ay içerisinde ihaleye çıkacağız ve tahmin ediyorum ki, 2012 senesinin mayıs ayında da tamamı ile servise girebilecek bir saha olacak. Havaalanlarının devreye girmesi ile birçok şeyin önü eş zamanlı olarak açılacak. Ancak sahanın, hava alanından önce hayata geçeceğini tahmin ediyorum. Keşke hava alanı da aynı zamanda tamamlanabilse ve birlikte devreye girebilselerdi. Bana kalırsa, Kastamonu bugün Türkiye’nin keşfedilmemiş, bakir turizm cenneti. Özellikle yaz turizmi için. Kış turizmi için insanlar gerektiği şekilde yararlanıyor. Bugüne kadar keşfedilmemiş olmasının ve hak ettiği değeri bulmamasının yegane nedeninin ulaşım olduğunu düşünüyorum. Çok rahat ulaşımı olan bir yer değil. Bu nedenle oradaki hava alanının bir an önce devreye girmesi gerekiyor.

Türkiye Golf Federasyonu’nun Projesini Gerçekleştirdiği ve Kullandığı İlk Tesis Olacak

Kastamonu’nun İstanbul ve Antalya’ya kıyasla avantajları var mı?

Özellikle yazın, milli takım kampları ve bizim yıldızlar kampı çok uzun süreli oluyor. Geçen sene ve özellikle bu sene İstanbul'da yapmış olduğumuz kamplarda, aşırı sıcak ve nemden dolayı çok sıkıntı çektik. Sporcularımızında 8-18 yaş grubunda olduğunu düşünecek olursak ve bu sporcularında %70’e yakın bir bölümünün, Doğu Anadolu’dan yani serin iklimden gelen çocuklar olduğu göz önüne alınırsa ne kadar zorlandıklarını anlayabilirsiniz. Dolayısıyla yaz müsabakaları ve kamplar açısından federasyonun kullanacağı bir yer olacak. Tabii ki bunu sadece federasyon kullanmayacak. Bölgeye de ciddi bir canlılık ve aktivite getireceğine yürekten inanıyorum. Türkiye Golf Federasyonu’nun projesini gerçekleştirdiği ve işlettiği daha doğrusu kullandığı ilk tesis olacak. Federasyon olarak maalesef 60 federasyon arasında tesisi olmayan 2-3 federasyondan birisiyiz.

Ankara’da Bir Golf Sahası Olmaması Hepimizin Ayıbıdır!


Türkiye’nin başkentinde neden bir golf sahası yok?
Ankara’da golf sahası ile alakalı çok ciddi çalışmalar var. Ankara Valisi Sayın Alaattin Yüksel, Ankara’ya gelir gelmez ilk iş olarak, bir golf sahası inşası için isteklerini dile getirmişti. Hatta “Tek bir golf sahası bile benim için yeterli” diyor. Biz de bunu yıllardır söylüyoruz. Fakat bir türlü bunu başaramadık. Arazi tahsisinde çok büyük sıkıntılar yaşadık. Tahsisler önce verildi sonra geri alındı, daha sonra Ankara’da Gölbaşı’na yakın bir yerde bir arazi söz konusu oldu. Biz golf sahası için oraya talip olunca bir anda arazi değere bindi. Milli emlak çok yüksek gibi bir taleple karşımıza geldi. Orada herhangi bir arazinin o rakamları görmesi mümkün değil. Ama ayıptır, Ankara gibi bir yerde, Türkiye’nin başkentinde bir golf sahası olmaması ben dahil herkes için bir ayıptır. Danıştay’ın yürütmeyi durdurması ve Anayasa Mahkemesi’nin iptali golf turizminin önüne tamamen set çekmiştir.

Türkiye golfün merkezi olabilir mi?
Golf, uzun bir dönem bu ülkede çok farklı bir gözle algılanmıştır. Zaten Ankara'nın ilk ve tek golf sahası, şu anda Altın Park olarak bilinen yer, “zengin ve burjuva sporu, bu spor burjuvaya hizmet ediyor” denilerek yıllar önce kapatılmıştır. 80’lere kadar Türkiye uzun yıllar bunun sıkıntısını yaşadı. 80’lerin ikinci yarısında rahmetli Turgut Özal'ın başlattığı beş yıllık kalkınma projesi ile birlikte, Antalya’da ki üç saha ve İstanbul’da ki iki sahanın hizmete girmesi sonucu golf sporu tekrar gündeme geldi. Bizim federasyon başkanlığı dönemimizde de verilen ilave tahsisler yapılması neticesinde, Antalya’da şu anda 18 golf sahası var. Belek'te inşası başlayan ve devam eden iki tane 18 çukurlu golf sahası bulunuyor. Pamucak’ta üç tahsis ve Dalaman’da bir tahsis var. Aslında Turizm Bakanlığı’nın programında olan 86 tahsis daha vardı. Ama Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı ve Anayasa Mahkemesinin de iptal kararı ile birlikte, bu 86 tahsisin tamamı rafa kalkmış durumda.

Golf turizminin Türkiye ekonomisine katkısı açısından bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Türkiye’de beş sene sonra, yapılacak olan ilave sahalar ile birlikte, bugünkü şartlar altında saha sayısı 30’a çıkar ama bu sayı 50’ye çıkar mı? Hayır çıkmaz. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı değişmedikten sonra, bu sayının artması mümkün değil. Golf sahaları herkesin bildiği gibi büyük arazi dilimleri ister. Turizm bölgelerinde de, bu alanlara sadece golf sahası yapmak için hiçbir yatırımcı gidip dünyanın parasını oraya vermez. Dünyanın her yerinde bu böyledir. İngiltere, Fransa, İsveç, Norveç, İtalya gibi ülkelerde sembolik rakamlarla 99 yıllığına kiraya veriliyor. Örneğin ben İrlanda’da 18 çukurlu bir golf sahası arazisinin dokuz yıllığına 600 pound’a kiraya verildiğine şahit oldum. Bu bir devlet politikasıdır. Benim golf sahalarının sayısı artsın, ülkede 100-200 golf sahamız olsun, diye bir ısrarım yok. Fakat Amerika Birleşik Devletleri’nin ekonomisinin %1.64’ü 196 milyar dolar ile golf endüstrisinden geliyorsa, İspanya senede 5 milyar EURO'nun üzerinde bir kazanç elde ediyor ise buna ilaveten Portekiz senede iki milyar euro kazanıyorsa ve Türkiye hala 150-160 milyon eurolarla idare ediyor ise, bu ülkenin vereceği bir karardır. Dediğim gibi bu bir devlet politikasıdır. İklim, coğrafya ve tarihi doku olarak bakıldığında, golfün yeryüzünde 365 gün oynanabileceği iki-üç ülkeden birisi Türkiye. Türkiye'nin senede 300 milyar doları aşan endüstriden hak ettiği payı alması gerekiyor. Hükumet çok ciddi yatırım yapmıştır. fakat dediğim gibi Danıştay’ın yürütmeyi durdurması ve Anayasa Mahkemesi’nin iptali golf turizminin önüne tamamen set çekmiştir. Bu böyle devam ettiği takdirde önümüzdeki zamanda 30 golf sahası olur. Ama golfün önündeki bariyer kalkarsa, önümüzdeki 5-10 sene içerisinde bu sayının 100’e ulaşacağını tahmin ediyorum.


Antalya’daki golf sahaları 2008’de Avrupa’nın ‘En İyi Golf Destinasyonu’ ödülünü aldı. Bu ödülü almak tabi ki kolay değil. Bu ödülün Belek'e verilmesindeki en önemli nedenler; uluslararası havaalanına 25 dakika, 52 beş yıldızlı otel, 18 golf sahasının 15 kilometrelik bir şeridin içinde yer alan tek yer olmasıdır. Ayrıca golf adına çok önemli bir gelişme daha var; 2012 yılında Dünya Amatör Golf Şampiyonası’na biz ev sahipliği yapacağız.


Engelli golfçüler ile ilgili yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Engelli golfçülerle alakalı olarak biz çalışmalarımızı, iki yıl önce başlattık ve en zor tarafından bu konuyu ele aldık. Omurilik felçlilerinden başladık. 2010 Nisan ayında

1.Engelliler Açık Golf Şampiyonası’nı yaptık. Avrupa'daki  sekiz Engelli Golf Federasyonu’ndan birisiyiz. Omurilik felçli golfçülerin, omurilik felci geçirmeden önce golfe yatkınlıkları olduğunu ya da golf oyuncusu olduklarını gördük. Son derece başarılılar. Bu da geçmişlerinde golf oynamalarından kaynaklanıyor. Bir dönem engelliler programına ara vermek zorunda kaldık. Son iki-üç aydır düzenli antreman programı uygulayamadık. Çünkü hoca değişikliği oldu. Milli Takımlar Teknik Direktörü Spencer Anderson, üç ay önce göreve başladı. Kendisi İskoç Milli Takımı’nın hocasıydı. İki yıllığına, 2012 Dünya Şampiyonası sonuna kadar bizimle olacak. Spencer Anderson bir taraftan milli takımı dünya şampiyonasına hazırlarken, önümüzdeki hafta içinde çok ciddi bir engelli programı da hazırlayacak. Engelliler bu dünyanın gerçeğidir. Bugün sekiz milyon 500 bin civarı engelli nüfusu olan bir ülkeyiz. Bu da ülkemizin gerçeğidir. Türkiye’de sağlıklı kişiler için verilen her hizmetin yedide biri de engelliler için yapılmalıdır.

2010 yılında Antalya’ya gelen golf turist sayısı ile alakalı bilgi verebilir misiniz? Bir de uçak firmalarının destinasyonlarını buna göre düzenledikleri söyleniyor. Bu konudaki fikirleriniz nelerdir?
Belek’te 502.000 flight satıldı. Diğer bir tabirle 502.000 raund golf satıldı. Yani 160.000 golf turisti gelip 502.000 defa golf oynamıştır. Geçtiğimiz sene itibari ile Avrupa’da birkaç destinasyondan direkt uçuşa başlandı. Çünkü biz Antalya'daki golf sahalarını hala hak ettiği değerden satamıyoruz. Bunun en büyük sebeplerinden birisi direkt uçuşun olmaması. Charter uçakları hala yolcuların büyük bir bölümünü taşıyor. Bu sebepten dolayı hiçbir zengin golf turisti; saat kaçta kalkıp, kaçta varacağı belli olmayan charter uçağı ile seyahat etmez. British Airways haftada üç gün ile başlatıp uçuşlarını yedi güne çıkardı. Bu gerçekten önemli bir katkı. Türk Hava Yolları’nın da Avrupa’dan Antalya’ya direkt uçuşlarının sayısını arttırmasını diliyoruz. Türkiye birinci sınıf otel ve sahaların sahibi olduğu halde, hala gerçek değerinin çok fazla altında gelir elde ediyor.


Röportaj: Dicle Aslı Mursaloğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder